Latincesi solanum melongela olan patlıcanın anavatanının
Hindistan olduğu bilinmektedir. Avrupa'ya 12. yüzyılda getirilen patlıcan
oradan Türkiye'ye tahmini 16. ya da 17. yüzyılda girmiştir. Patlıcanın kaç
yıllık olduğu ise iklimle yakından ilintilidir. Ilıman iklimli yerlerde 1
yıllık, tropik ile subtropik iklimli yerlerde çok yıllık bir sebzedir. Herhangi
bir dayanağa ihtiyaç duymaz, dik bir şekilde kendiliğinden büyür. Büyüme
sırasında ilk başta kazık kök oluşumu gerçekleştir, daha sonra ise yan kökleri
gelişmeye başlar. Gelişen bir bitkinin yuvarlak gövdesi çok kuvvetlidir.
Ülkemizde en çok tüketilen ve tarımı yapılan patlıcan
çeşitleri:
- Kemer
- Bostan
- Halkapınar
- Kirmastı
- Yalova-49
- Gönen
İklim:
Patlıcan sıcak iklimlerin sebzesidir. Yetiştirme aşamasında
sıcaklık eksi 1-2 dereceye düşmemelidir, aksi halde bitki yaşamını sürdüremez.
Suyu çok sevdiğinden periyodik olarak sulama yapılmasını gerektirir.
Toprak:
Patlıcan, derin, geçirgen, yumuşak ve besin maddeleri
açısından zengin olan tınlı topraklarda iyi gelişerek bol ürün vermektedir.
Toprak sonbahar aylarında yanmış ahır gübresi ve ticari gübre ile
gübrelenmelidir.
Hazırlık:
Patlıcanların yetiştirileceği toprak öncelikle gübrelenir.
Sonbahar aylarında derin sürüm yapılır. İlkbahar aylarında yüzlek sürüm ve
tırmık önerilir.
Yetiştirme:
Patlıcan yetiştiriciliği masuralarda yapılır. Bölgede
ilkbahar donları sona erdikten sonra fidelerin dikim işlemi yapılır. Can suyu
verilir ve bundan sonra 2-3 hafta hiç sulama yapılmaz.
Hasat:
Hasat devresine girildikten sonra her hasadı takiben sulama
yapılır. Toprak tava gelir gelmez çapalama işlemi yapılır. Patlıcanlar gerçek
iriliklerinin 1/3 ne ulaştığında hasat işlemi yapılır. Saplarından kesilen
patlıcanların hasadı yapılır. Hasat vaktinde yapılmalıdır. Aksi halde
patlıcanlar kart, acı, sert çekirdekli bir hal alır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder